Mazgirt

Mazgirt Hakkında:

Mazgirt

Adı Urartu dilinde şehir anlamına gelen ‘Gert’ten üretildiği sanılmaktadır. Tarihi Tunç Çağı’na kadar giden Mazgirt, Hurriler, Hititliler ve Urartulular’ın egemenliği altına girmiştir. Mazgirt Kalesi ve Bağın Kalesi Urartular dönemine aittir. 1520’de, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Sancak haline getirilmiştir. Mazgirt, Munzur Dağları’nın uzantısı olan Kert Dağları üzerinde kurulmuştur. Mazgirt Kalesi Mazgirt’i adeta eteğinin altına almış gibidir. Doğusunda Karakoçan ile doğal sınır oluşturan Peri Çayı, batısında Tunceli Merkez ile sınır oluşturan Munzur Çayı, kuzeyinde Nazımiye ve güneyinde Keban Baraj Gölü bulunmaktadır. Mazgirt, Tunceli’ye en yakın (40 km) ikinci ilçe konumundadır. Tunceli-Elazığ Karayolunun 10 km. kuzeyinde yer almaktadır. Denizden 1400 metre yükseklikte olan Mazgirt’in en yüksek noktası, 2033 metreyle Kırklar Dağı’dır. Mazgirt’te bulunan tarihi eserlerin başında Mazgirt Kalesi, Elti Hatun Türbesi, Elti Hatun Camisi, Çoban Baba Türbesi, Kale Köyü Kalesi ve Bağın Kalesi gelmektedir. Mazgirt’in Dedebağ Köyünde, suyu sağlığa iyi gelen Bağın Kaplıcası bulunmaktadır.

Doğal Güzellikleri:

Peri Vadisi:

Peri Vadisi, Bingöl Dağlarının batı yamaçlarında çok sayıda kol halinde başlar. Peri Vadisi’nin Tunceli’ye sınır oluşturduğu kesimleri, orman varlığı ve doğal çevre özellikleri bakımından zengindir. Vadinin iki tarafındaki kayalık yamaçların oluşturduğu doğal peyzaj, görsel açıdan çekici olduğu kadar kaya tırmanışı gibi sporlar açısından da cazip niteliklere sahiptir. Elazığ-Tunceli sınırını oluşturarak güneye Keban Baraj Gölü’ne açılan vadi yer yer dar ve diktir. Peri Vadisi, Tunceli-Bingöl arasındaki ilişkiyi sınırlandıran doğal bir engel oluşturmaktadır.

Peri Çayı:

Tunceli’nin doğal doğu sınırını oluşturmaktadır. Akım yönü güneybatıdır ve Keban Baraj Gölü’ne dökülmektedir. Kar sularıyla beslendiği için yazın bile suyu boldur. Peri Suyu’nun Dedebağ-Bağın Kaplıcasının kuzey ve güney kesimlerinde rafting yapılabilmektedir. Bu kesimlerde dar ve kıvrımlı akan su, coşkun ve debisi güçlüdür. Rafting yapılabilecek alanın uzunluğu 3-4 kilemotre kadardır.

Kaleler:

Mazgirt Kalesi:

Mazgirt Kalesi, ilçenin kuzey tarafında ve yaklaşık olarak 200 metre yükseklikteki 27 bin m2 büyüklüğe sahip kireçtaşı bloğundan oluşan bir düzlükten oluşmaktadır. Kale, bu düzlüğün ortasında, bir kaya bloğuna dayanan ve 50 metre kadar yüksekliğe sahip üst kale ile sonlanır. Büyük ölçüde yıkılmış olan kale surlarının bir kısmı hala ayaktadır. Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Kaleye bir mağara yoluyla gidilmekte olup mağaranın önünde kırk basamaklı bir merdiven vardır.

Mazgirt Kalesi

Kalenin en yüksek yerinde bir köşk ve yel değirmeni olduğu sanılan kalıntılar bulunmaktadır. Toprak kayması ve ana kayada oluşan doğal tahribat nedeniyle kale, günümüz görünümüyle yerleşime elverişsiz, dik bir tepe biçimindedir. Boyutları tam olarak bilinmemekle birlikte rağmen yaklaşık olarak Harput Kalesi büyüklüğünde olduğu tahmin edilmektedir.

Kale Köyü Kara Kale:

Mazgirt ilçe merkezinin doğusunda, ilçeye 20 km. uzaklıkta olan Kale köyünde bir tepe üzerine kurulmuştur. Kalenin giriş kapısı üzerindeki kitabeden M.Ö. 9. yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır. Kaleye büyük bir bölümü aşınmış merdivenlerle çıkılmaktadır. Kalenin giriş kapısının yanında bulunan çivi yazılarının büyük kısmı halen durmaktadır. Kalenin giriş kapısı ve iç bölümleri kayalar oyularak inşa edilmiştir. Kalenin içinde büyük bir sarnıç vardır. Kalenin üzerinde bulunduğu kayanın tabanına doğru, büyük bölümü taş ve toprakla dolmuş 3040 metre uzunluğunda bir dehliz mevcuttur. 2001’de birinci derece sit alanı olarak ilan edilen kale, Urartu dönemine aittir.

Kale Köyü Kara Kale

Kale Köyü Kara Kale

Bağın Kalesi:

Bağın Kalesi, Mazgirt doğusunda bulunan ve il sınırının bitişiğinde yer alan Dedebağ köyündedir. Kale, Peri Suyu’nun kenarında bir tepe üzerinde kurulmuştur. Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kaledeki bir kitabeden M.Ö. 9. yüzyılda Urartu Kralı Menuas tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Bu kitabe Harput Müzesi’nde bulunmaktadır. Giriş kapısı Peri Suyu’na bakan yamaçta olan kalenin surları büyük ölçüde yıkılmıştır. Selçuklular 13. Yüzyılın başlarında yöreye hâkim olmuş ve bu kaleyi bir süre kullanmışlardır. Moloz taşlardan ve kayalardan yararlanılarak yapılan kalenin çevresindeki surlardan çok az bir kalıntı ile bazı temel izleri günümüze gelebilmiştir. Kalenin bulunduğu alanda çeşitli yapılara ait temel kalıntıları vardır. Ayrıca kalenin içerisine merdivenle çıkılmakta, girişin yanında kayalar oyularak oluşturulmuş bir mekân bulunmaktadır.

Camiler:

Elti Hatun Camii:

Elti Hatun Camii

Mazgirt ilçe merkezinde İslam Mahallesinde bulunan caminin iki kitabesi bulunmaktadır. Camin taç kapı üzerine bulunan ve bugün okunamayacak şekilde tahrip olan yazıtından yapının 1252 yılında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın kız kardeşi Elti Hatun adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Kuzey cepheye bitişik çeşme üzerinde yer alan ikinci kitabede; “Hazihi-i aynu rahmeten ve gaysen şeb dethan kermad-din zuhra fe cemiul-enumi tehdi lehuş şükre ve rabbin sima kallihücera.”(Bu çeşme bir rahmet yardımı olmak için yapılmıştır. Bütün yaratıklar O’na teşekkür hediye etmektedirler. Semanın rabbi ona bol ihsan etsin.) Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen plan şeması gösteren caminin tamamı kesme taş malzeme ile inşa edilmiştir. Doğu cepheden girişi bulunan yapı, dikdörtgen harim ve bunu kuzeyine bitişik, dört yönden kapalı kare son cemaat yerinden oluşmaktadır. Güneydeki altıgen mihrap çıkıntısı ile son cemaat yerinin kuzeyindeki çeşme, yapıya devinim kazandırır. Derin bir niş biçimindeki çeşme çıkıntısı, beş sıralı mukarnaslarla bezelidir. Mahfil kapısı ise mukarnaslar dışında yalındır. Ana mekândan daha yüksek olan son cemaat yerinin en önemli bölümü, doğudaki iç içe iki niş biçimindeki taç kapısıdır. Tonoz örtülü son cemaat yerinden taç kapıyla yine tonoz örtülü üç bölümlü ana mekâna girilir. Yapıdaki pencereler oldukça düzensizdir.

Akpazar Camii:

Mazgirt’in Akpazar Beldesi’nde bulunan Camii, adını da buradan almaktadır. Caminin Batı tarafından geniş bir bahçe ve müştemilat bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu geniş bahçede, camiyi yaptıran Osman Ağa ile yakınlarının hazireleri bulunmaktadır. 1930’da gerçekleşen Tunceli Depremi’nde kısmen yıkılan camii, 17. ve 18. Yüzyıl Osmanlı Mimarisini yansıtmaktadır. Minaresi ve son cemaat giriş yeri güneyde olan camide bulunan kitabede yapım yılı olarak 1728 görünmektedir.

Türbeler:

Elti Hatun Türbesi:

Elti Hatun Türbesi

Sekizgen biçimli bir yapıya sahip olan Türbe, Mazgirt’tedir. Türbe üzerinde herhangi bir yazı bulunmamakla birlikte Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın kız kardeşi Elti Hatun adına yaptırıldığı sanılmaktadır. Zira, yakınında bulunan ve 1252 yılında yapılan Elti Hatun Camisinde kullanılan taş malzemenin aynısının türbenin yapımında da kullanılmış olması, bu sanıya ulaştırmaktadır. Türbenin, Elti Hatun’un sağlığında yapıldığı ihtimali yüksek olan türbede biri küçük, ikisi büyük olmak üzere üç tane mezar bulunmaktadır.

Çoban Baba Türbesi:

Asıl adı Çoban Ali olan Seyit Ekrem’in oğlu Çoban Baba’ya ait türbe, Mazgirt’in doğusunda bulunan mezarlıktadır. Çok tahrip edilmiş halde bulunan türbeden kalan izlerden anlaşıldığı kadarıyla sekizgen planlı, tek katlı ve kabayonu taş malzeme ile yapılmıştır. Bu yapının yıkılması üzerine, halkın da katılımıyla Mazgirt Belediyesi, Çoban Baba’nın mezarını, 1996’da inşa ettiği yeni türbeye taşımıştır. Türbenin yapım tarihine ilişkin herhangi bir bilgi yoktur. 15. Yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır. Bir efsaneye göre, Türbe, Moğollar Anadolu’yu işgal edince Hacı Bektaş-ı Veli’nin yöre halkının göç etmesini engellemek ve onları irşad etmek üzere gönderdiği Çoban Baba’ya aittir. Türbenin yanında bir çeşme bulunmaktadır.

Çoban Baba Türbesi

Hamamlar:

Akpazar Hamamı:

Mazgirt’in Akpazar Beldesi’nde bulunan hamamın Selçuklular döneminde yapıldığı sanılmaktadır. 2001’de taşınmaz kültür varlığı olarak koruma altına alınan Hamamın işlevsel hale getirilmesi için herhangi bir çalışma henüz başlatılamamıştır.

Kiliseler:

Gölbağı Ermeni Kilisesi:

Mazgirt’te bulunan Ermeni Kilisesi kesme ve moloz taş karışımı bir yapı olup, dört yapraklı yonca planındadır. Beşik tonozlu girişten, kubbeli ana mekana geçilir. Doğudaki apsis yarım kubbeyle örtülüdür. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen kilisede, 18. yüzyıla ait olduğu sanılan freskler bulunmaktadır. Tescilli olan kilisenin tavanı çökmüş olmakla birlikte duvarları halen sağlamdır.

Gölbağı Ermeni Kilisesi

Kaplıcalar:

Bağın (Dedebağ) Kaplıcası:

Bağın Kaplıcası

Bağın Kaplıcası, Mazgirt Dedebağ köyündedir. Peri Suyu’nun kenarındaki kaplıca Mazgirt’e uzaklığı 65 kilometredir. Bağın Kaplıcası, öncelikli kaplıca sınıfına girmektedir. Su, saniyede 5 litre olarak tek kaynaktan çıkmaktadır. Sıcaklığı 35 derece, ph değeri ise 5.0’dır. Bağın Kaplıcası, kalsiyum sülfatlı, sodyum sülfatlı ve klorür bikarbonatlı sular gurubundandır. Bir kaplıca için avantajlı kabul edilebilecek bu nitelikleri nedeniyle Bağın Kaplıcası, romatizmalı hastalıklara, kırık-çıkık tedavisi ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir. Safra kesesinin temizlenmesi için kaplıca suyunun içilmesi önerilmektedir. Kaplıca alanında 30 yataklı ve tek bir konaklama tesisi bulunmaktadır. Ayrıca günübirlik ziyaretçilerin de kullanımına açık olan yeme-içme ve çay bahçesi tesisleri bulunmaktadır. Kaplıca çevresi bitki örtüsü bakımından oldukça yoksun olmakla birlikte dik kaya yamaçları doğal peyzaj açısından güzel görüntüler sunmaktadır.

Höyükler:

Akpazar Til Höyüğü:

Tunceli Elazığ Karayolu’nun bir kilometre güneyinde bulunan Mazgirt’in yaklaşık bir kilometre güneyindeki Kuşçu köyündeki Til Höyüğü, yaklaşık onbin metrekarelik alana sahiptir. 1996’da Arkeolojik Sit Alanı ilan edilen Höyük’te bugüne kadar herhangi bir kazı yapılmamıştır.

Til Höyüğü

Göktepe Höyüğü:

Mazgirt’in Göktepe köyünün yaklaşık 500 metre güneyinde yer alan Höyük, 2.575 metrekarelik alan üzerindedir. Höyüğe toprak bir yolla ulaşılmaktadır. 2001 yılında koruma altına alınan Höyük’te henüz bir kazı çalışması yapılmamıştır.