Ovacık

Ovacık’a Ulaşım:

Tunceli il merkezi ile ilçe merkezi arası 59 km’dir. Araç ile yaklaşık 1 saat 15 dakika sürmektedir. Tunceli’den ilçeye iki alternatif yol vardır: İlki Tunceli merkezden Munzur Çayı’nı takip eden karayolundan (Munzur Vadisi Milli Parkı), ikincisi ise Pertek ilçesi üzerinden, Hozat istikametinde Karaoğlan köyünden, Ovacık İlçesi’ne ulaşım sağlanabilir.

Ovacık Hakkında:

Ovacık, adını, dağların arasında bulunan ve göz alabildiğince uzayıp giden ovadan almaktadır. 1879 yılında Merkezi Hozat olan Ovacık, 1886’da Elazığ’a bağlı hale getirilmiştir. İlk kez, 1908’de ilçeye dönüştürülen Ovacık’ın ilk merkezi bugünkü Yesilyazı’dır. 1936’da Tunceli’ye bağlanan Ovacık’ın merkezi, 1937’de, tarihte Pulur Köyü olarak bilinen bugünkü merkezine taşınmıştır. Tunceli’nin en geniş arazilerine sahip olan ilçesi konumundadır. Merkeze uzaklığı 65 kilometre olan Ovacık, Tunceli’nin kuzeyinde bulunmaktadır. Ovacık, kuzeyinde ve batısında Erzincan, doğusunda Pülümür ve merkez ilçe, güneyinde Hozat ve batısında Çemişgezek ile çevrilidir. Munzur Çayı, Ovacık’ı adeta ikiye ayırmaktadır. Ovacık, denizden 1300 metre yüksekliktedir. 3071 metreyle Ziyaret Tepesi, Ovacık’ın en yüksek noktasıdır. İklimi çok sert geçmektedir. En önemli akarsuyu Munzur Çayıdır. Besin değeri yüksek olan fasulyesi ünlüdür. Kırmızı Benekli Alabalık da Ovacık’ın önemli ürünlerindendir. Munzur Vadisi Milli Parkı, Munzur Suyu Gözeleri, Mercan Vadisi ve Mercan Suyu ile gözeleri ilçenin önde gelen varlıklarıdır. Özellikle Munzur Suyu Gözeleri ilkbahar aylarından itibaren binlerce insan tarafından gezilip görülmektedir.


Doğal Güzellikleri:

Munzur Dağları:

Tunceli’nin kuzeybatısı, kuzeyi ve kuzeydoğusunda çok zor geçit veren sıralar halinde 130 km. boyunca uzanan dağ silsilesine Munzur Dağları adı verilmiştir. 25-30 km. arasında değişen çok geniş bir taban üzerine oturan Munzur Dağlarının doruklarında yükselti genellikle 3.000 metrenin üzerindedir. Munzur Dağlarının Tunceli sınırları içerisinde kalan bölümünde en önemli dorukları batıdan doğuya Biçare Dağı (3.111 m.), Ziyaret Tepe (3.071 m.) ve Akbaba Tepesidir. (3.463 m.) Munzur Dağları, dik bir biçimde Ovacık çöküntü alanına indiği bölümde adı Mercan Dağları’na dönüşmektedir. Ovacık’ta rakım 1.400 metredir. Mercan Dağı’nın 2.800-3.000 metreye çıkan yüksekliğinin yanında, yamaçları çok diktir. Dağın bu yamaçlarından kuzeye doğru açılan havza tabanlarına inilmektedir. Yöre halkı, havza tabanlarıyla havzaları birbirinden ayıran yüksek sırtları yaz aylarında yayla olarak kullanmaktadır.

Munzur Dağları’nın güney yamaçlarında yer yer meşe ve ardıç topluluklarına rastlanmaktadır. Bunun dışında Munzur Dağları, hemen tümüyle çıplaktır. 2.700 metreden yüksek kesimleri sürekli karlarla kaplı olan Munzur Dağlarının yüksek ve sarp geçitler kış aylarında kapanmaktadır. Bu geçitlerin en önemlileri 3.000 metreye yaklaşan yüksekliğiyle Mercan ve Kemah geçitleridir.


Mercan Dağları:

Munzur sıradağlarının üzerinde ve devamı olarak isimlendirilmektedir. Yüksekliği yaklaşık olarak 3.000 metre kadardır. Mercan Dağları da çıplak ve sarptır. Erzincan ovasına doğru dik meyillerle iner. Üzerinde bir dizi yüksek tepeler ve sırtlar yükselir. Bunların en yükseği de batı ucundaki Akbaba Tepesi olup, yüksekliği 3.449 metredir.

Buzul Gölleri/Mercan Dağları

Katır Gölleri/Mercan Dağları


Munzur Vadisi:

Tunceli’nin dağı kadar ünlü olan Munzur Vadisi, Munzur Dağlarının orta bölümündeki tepelerin güney yamaçlarında yer almaktadır. Munzur Vadisi, dağın doruklarından pek çok kol halinde başlamaktadır. Munzur Suyu yatağının ve vadinin genişlediği yerlerde doğal bitki örtüsüyle, vadinin dar ve derin olduğu yerlerde dik yamaçlardaki ilginç kaya oluşumları ilgi çekicidir. Yer yer kanyon ve şelalelere rastlanan Munzur Vadisi’ndeki Laç Deresi’nin oluşturduğu ve doğuda Pülümür Çayı’na kadar uzanan kanyon çok etkileyicidir. Vadide Tunceli’nin karakteristik bitkilerinden biri olan Huş ağacı da yetişmektedir. Söz konusu vadi yatakları, Tunceli’nin en büyük ovası konumunda bulunan Ovacık’ta birleşir. Munzur Vadisi, Tunceli merkezinde Pülümür Vadisi ile birleşerek güneye uzanmaktadır. Munzur Vadisi, Keban Baraj Gölü’nün başladığı noktada bitmektedir.

Munzur Vadisi

Munzur Vadisi


Mercan Vadisi:

Avcı Dağlarının batı yamaçlarından doğan Mercan Deresi’nin içinde aktığı Vadi, dik ve derindir. Vadi, bitki örtüsü bakımından çok zengindir. Kuzey kesimlerinde doğa yürüyüşleri yapılabilmektedir. Vadinin orman varlığı bakımından zengin olan güney kesimleriyse piknik ve kamping etkinlikleri için uygundur. Munzur Dağlarının, Mercan Vadisine inen yamaçlarında yer alan Kırk Merdiven Şelaleleri, dar ve küçük bir vadide akan birkaç şelaleden oluşmaktadır. Kırk Merdiven Şelaleleri, suyunun bolluğu, doğal çevre ve peyzaj özellikleriyle ilginç ve çekici görsel zenginliklere sahiptir. Mercan Vadisi’ndeki dere suyunun alabalıkları ünlüdür. Mercan Vadisi’nin büyük bir kısmı Munzur Vadisi Milli Park sınırları içerisinde kalmaktadır.

Mercan Vadisi


Karagöl:

Karagöl, Ovacık’ın kuzeyinde, Munzur’un sarp zirvelerde buzul aşındırması sonucunda oluşmuş bir buzul gölüdür. Bulunduğu yerdeki doruklarda kar hiç kalkmaz. Çok çeşitli endemik bitki türlerini de barındıran rengârenk çiçeklerle bezeli bir peyzaja sahiptir. Haziranda çevresi karlar ve beyaz papatyalarla, sarı, mavi çiçeklerle, mor sümbüllerle kaplanmaktadır.

Karagöl


Munzur Çayı:

Çay, Munzur Dağlarının doruklarından biri olan Ziyaret Tepe’nin eteklerinden doğmaktadır. Tunceli Merkezi’nde Pülümür Çayı ile birleşerek Keban Baraj Gölü’ne dökülmektedir. Munzur Suyu, çok sayıda dere ile beslenmektedir. Yer yer derin boğazlar içerisinde oldukça hızlı akan Munzur Suyu’nun Ovacık-Tunceli arasında kalan kısmı, akarsuyu doğuran gözelerden başlayarak, vadi boyunca gerek bitki örtüsü ve yabanıl yaşam, gerekse farklı doğa peyzajı açısından çok zengindir.

Munzur Çayı’nda Rafting

Evliya Çelebi, Seyahatname’de, Munzur Çayı için şunları yazmaktadır: “Murat Nehri’nden uzak yerlerde (Ovacık) nahiyesinde Munzur Baba Azizin dağından çıkan küçük bir kaynak olup Murat Nehri’ne karışır. Bu nehir her sene Ağustostan başlayıp kırk gün acı ve kırk gün tatlı akar. Nehrin lezzetli alabalığı olur. Avcılar ziyaretten aşağıda balık avlarlar. Eğer ziyaret yanında avlarlarsa balıklar pişmez. Bu pınarın kuzeyinde bir dağ vardır. Orada Munzur Baba’nın diktiği bir ağaç vardır ki, gayet siyahtır. Bu ağacı kim keserse zarar çeker...» Çay suyunun sıcaklığı kış aylarında 0 – 4 C, yaz aylarında 18 - 20 C’dir.  Munzur Suyu, başta kırmızı benekli alabalık olmak üzere, balık varlığı açısından oldukça zengindir. Yöreye özgü endemik türleri ve lezzetiyle ekonomik bir değer oluşturan alabalık, bölge turizmine de katkısı büyüktür. Debisi çok düzenli olmamakla birlikte, Aşağı Torunoba – Sarıtaş - Halbori Gözeleri arasındaki yaklaşık 20 kilometrelik kısmı, rafting sporuna elverişlidir.

Munzur Çayı’nda Rafting


Munzur (Ovacık) Gözeleri:

Ovacık Gözeleri, Tunceli ile Ovacık arasındadır. Tunceli’ye oranla (80 km) Ovacık’a (17 km) daha yakındır. Munzur Dağlarının eteklerinde çıkar. Su, karstik tabir edilen kaynaktan irili ufaklı 40 göze şeklinde fışkırır. Gözelerin kapsadığı alan yaklaşık 200-300 metreyi bulur. Gözelerden su adeta beyaz köpükler halinde adeta fışkırmaktadır. Kaynağında buz gibi olan sular, yamaçlardan aşağılara akarken küçük çağlayanlar oluşturmaktadır. Kırk gözenin suyu, vadide de bildiğimiz Munzur Çayını meydana getirmektedir. Karstik kayalar, gözeler ve Munzur Çayı, birbiriyle bütünleşik eşsiz bir manzara oluştururlar. Bu manzaranın oluşturduğu doğallık, eşine az rastlanan özellikleri ve görsel güzelliğiyle hem Tunceli hem de bölge açısından önemli bir doğal rekreasyon ve turizm odağı olma potansiyeli taşımaktadır. Munzur Gözelerinin doğduğu nokta dahil, dağın 20 hektarlık kısmı, Bakanlık tarafından, 1963 yılında, Orman İçi Dinlenme Yeri olarak ayrılmıştır. Tuncelililerin yoğun olarak kullandığı mesire yerlerinin başında gelen Munzur Gözeleri, sularından çıkarılan lezzetli alabalıklarıyla ünlüdür. Ayrıca Munzur Gözelerinin kaynağı olarak Munzur Baba Efsanesi’ndeki dökülen sütün gösterildiği bilinmektedir. Bu durum, yöre halkı açısından Munzur Gözelerine kutsallık atfedilmesinin ana nedenidir. Munzur Gözelerine yapılan ziyaretlerin kaynağında bu efsane bulunduğu da unutulmamalıdır.

Ovacık Gözeleri

Balığını yemek ve doğal güzelliklerini görmek için çok uzak kentlerden ve hatta yurtdışından turizm amaçlı gelenler olmaktadır. Ancak hem güvenlik nedeniyle hem de yararlanabilecek tesisler olmaması yüzünden yeterince değerlendirildiği söylenemez. Munzur Gözelerinin kuzey kesiminde bulunan ağaçlandırma alanına 2000 yılında çam, ladin, huş ve akasya fidanları dikilmiştir. Gözeler ile Munzur Suyu arasında kalan kısımlarda yürütülen çevre düzenleme çalışmaları kapsamında beton setler, küçük havuzlar, yürüme yolları, oturma mekânları ve köprüler yapılmıştır.

Ovacık Gözeleri


Kırk Merdiven Şelalesi:

Kırk Merdiven Şelalesi, Munzur sıra dağlarının Mercan vadisine inen yamaçlarında yer almaktadır. Dar ve küçük bir vadinin birkaç noktasında meydana gelen Kırk Merdiven Şelaleleri, suyun bolluğu, doğal çevre ve peyzaj özellikleriyle dikkat çekmektedir.

Kırk Merdiven Şelalesi

Görenleri ilginç ve çekici görsel zenginlikleriyle büyüleyen Kırk Merdiven Şelalesi, Ovacık’ın kuzeyinde yaylalara çıkan güzergâh üzerindedir. Munzur’a çıkışta bir ilk dinlenme yeri olarak kullanılan Kırk Merdiven Şelaleleri, ikisi küçük olmak üzere altı şelalenin bulunduğu bir alandır.  Kırk Merdiven Şelaleleri, kışın kar altında ve yazın el değmemiş doğasıyla görenleri şaşırtacak bir güzelliğe sahiptir.


Başlıca Trekking Rotaları:

Mercan Vadisi Buzul gölleri, Katır Gölleri, Mercan Sevel baba Dağı, Harami dere, Kırk Merdiven Şelalesi, Ziyaret tepe, Ganigasik vadisi, Havaçor vadisi, Yılan Dağı ve Kalacık Dağı gibi birçok yürüyüş rotası bulunmaktadır.


Ne Alınır:

Bölge göçerleri tarafından yapılan tulum peyniri, salamura peyniri, tereyağı gibi yöresel ürünlerin yanı sıra, doğal Ovacık çalı fasulyesi, Nohut, Ceviz, Bal vs. alınabilir. Ayrıca bahar mevsiminde bölge dağlarında doğal olarak yetişen Çarşır (Kınkor) Mantarı, Işkın ( Rıbes ), Gulik, Aygül, Kenger, Dağ sarımsağı gibi birçok doğal ürün mevcuttur.


Ne Yapılır:

  • Trekking,
  • Çadır Kamp,
  • Kayak,
  • Kış Kampçılığı,
  • Kaya tırmanışı vs.

Ne Yenir:

Bahar mevsiminde yörede yetişen doğal ürünlerden yapılan yemekler ( mantar, gulik kavurma vs.), alabalık, kuzu kavurma, yine bölgeye has yöresel yemeklerden olan Babuko, Zirfet ( gömbe ) yöresel yemekler merkezde bulunan oldukça nezih bir mekan olan Cuba Bistro kafede bulunabilir.